Çocuk Bayramı. "Özellikle günümüzde mutlu çocuk her şeye sahip olan çocuk değildir"

Urszula Młodnicka : Çocuk Bayramı, en değerli hediyelerin renkli kağıtlara sarılı olanlar olmadığını hatırlamak için harika bir fırsattır. Çok daha önemlisi anne babanın ilgisi ve onlarla geçirilen zamandır. Bunlar güvenlik ve yakınlık duygusunu oluşturan şeylerdir; satın alınamayacak değerlerdir. Elbette maddi hediyeler mutluluk getirebilir, ancak asla gerçek bir ilişkinin yerini tutamaz. Çocuklar için önemli olan hediyenin fiyatı değil, anne babalarının yanında nasıl hissettikleri; sevildiklerini, önemli olduklarını, birinin onları önemsediğini, tercihlerini bildiğini ve onlarla vakit geçirmekten hoşlandığını bilip bilmedikleridir. Ve bu paha biçilemez.

1 Haziran'da hiçbir maddi şey almayan bir çocuğun mutlu olduğunu, kutlamanın gerçekleştiğini hissettiğini, hatta bunu arkadaşlarına övünerek anlattığını hayal edebiliyor musunuz?

Evet yapabilirim. Ama unutmayın ki her çocuk farklıdır. Dolayısıyla, alıp almamaya karar vermekten çok daha önemlisi, kendinize şu soruyu sormanızdır: Çocuğum neyi seviyor? Onu ne mutlu ederdi? O gün onu özellikle önemli hissettirecek şey ne olacak? Peki ya maddi bir şey hayal ediyorsa – neden olmasın? Çocukların sevdikleriyle vakit geçirdiklerinde, nesnelerin kendisinden çok, yaşadıkları duyguları daha çok hatırladıklarını hatırlatmakta fayda var. Bir çocuk kendini önemli, görülen ve sevilen hissederse, hediye alıp almamasına bakılmaksızın, o günün kendisine ait olduğunu hissedecektir.

Maddi zenginliklerle dolu bir dünyada, bir çocuğa hayatında belki de başka bir şeyin daha önemli olduğunu öğretmek mümkün müdür? Nasıl yapılır?

Evet, bu sadece mümkün olmakla kalmıyor, aynı zamanda günümüzde özellikle önemli. Çocuklar öncelikle yetişkinleri gözlemleyerek ve taklit ederek öğrenirler. Dolayısıyla burada önemli olan, hayatlarındaki önemli yetişkinlerin günlük hayatta ortaya koydukları örnektir. Birlikte vakit geçirmenin, konuşmanın ve birbirimize yardım etmenin gerçek mutluluğu getirdiğini gösterirsek, çocuklar ilişkilerin en önemli şey olduğunu öğrenirler. Mutluluğu bir arada olmakla ilişkilendirmeye başlıyorlar; başka bir aletle değil. Psikologlar, bizi mutlu eden şeyin her şeyden önce iyi, destekleyici, zor zamanlarda güven duygusu veren ilişkiler olduğunu açıkça vurguluyor. Çocuklara yönelik derslerin ana konularından birinin ilişkilerde güvenlik olduğu Puchatek Güvenli Akademi'de bu konuya özel bir önem veriyoruz.

Ebeveyn-çocuk ilişkisinde çocuğa ne vermeye değer? Yakınlık kurmak için neye yatırım yapılmalı?

Bir çocuğa verebileceğimiz en değerli hediye, telefon elimizde olmadan, acele etmeden, tam bir bağlılıkla, dikkatli bir şekilde yanında olmamızdır. Günlük ritüeller, yatmadan önce yapılan sohbetler, birlikte yemek pişirmek, günlük şefkat – bunların hepsi yakınlık kurar ve çocuğa şu sinyali verir: Sen önemlisin, seviliyorsun. Çocuğa sağlıklı ilişkiler kurma, empati geliştirme, güvenmeyi öğrenme ve öz saygısını güçlendirme fırsatı veren, dolayısıyla zihinsel dayanıklılığını etkileyen şey bu duygusal güvenlik duygusudur. Aynı derecede önemli olan koşulsuz sevgidir; davranışa veya başarıya bağlı olmayan sevgi. Bir çocuğun, özellikle zor duygular yaşadığı anlarda, onu yargılamadan ve etiketlemeden, anlayışla ve kabulle karşılayacak bir yetişkine ihtiyacı vardır. İşte bu anlarda güvene, yakınlığa ve emniyet duygusuna dayalı derin bir bağ oluşur.